Genç Kız Kalbi- Her Aşk Mutlu Sonla Bitmez

Mehmet Rauf bu romanında eğitimli, idealist, müşkülpesent bir genç kız olan Pervin’in kısa macerasını anlatmaktadır. Pervin’in hayattaki amacı bellidir ve bu amaç günümüzden bakıldığında oldukça çocukça ve gülünç bir amaçtır. O amaç modern, kültürlü, anlayışlı bir erkekle aşk evliliği yapıp kendini ona adamaktır. Bunun için yaşadığı İzmir’den kalkıp İstanbul’a amcasının yanına gelir ve olaylar başlar.

Genç Kız Kalbi Ne Anlatıyor?

Kitap ana karakterimiz Pervin’in İzmir’den İstanbul’a gelmesiyle başlar. Bunun için babasına sürekli ricalarda bulunmuştu ve babası nihayet bu ricalara dayanamayıp onu bahar vaktinde kardeşinin yanına gönderdi. Bu konuda tereddüt etmesinin nedeni iki kardeşin aralarının pek olmamasıydı. Çok geçmeden Pervin de neden babasının ve amcasının çok samimi olmadığını kendi gözleriyle anlayacaktı. Büyük bir sevinçle İstanbul’a gelen Pervin gördüğü olayları ve edindiği tecrübelerini günlüğüne kaydetmeye başlar. Ne yazık ki daha ilk adımını atmasıyla hayal kırıklığına uğraması bir olur. İstanbul hiç de hayallerindeki gibi zarif, şık ve şaşalı bir yer değildir. Bilakis çirkin, donuk ve boğucu bir yerdi Pervin’e göre. Ne Galata onu etkileyebilir ne de Beyoğlu. Bir ay kaldığı süre boyunca amcasının ailesini gözlemler ve onları ağır bir şekilde eleştirir. Aşkı bulamayacağını düşünürken birden Hanım’ın akrabası olan Behiç Bey çıkagelir. İlk görüşünde bu adamın farklı olduğunu anlayan Pervin onu yakından tanımaya çalışır. Mahalledeki diğer kızlarla toplandıkları gün bir oyun oynarlar. Kâğıtların üzerine bildikleri erkekleri yazıp rastgele dağıtırlar. Kime hangi erkek çıkarsa o erkek onun nasibi olacaktır. Bu oyunu Pervin saçma bulur fakat ona Behiç Bey çıkınca çocuksu bir sevince kapılır. Onun kitabını satın alır ve okudukça Behiç Bey’e aşık olmaya başlar. Daha sonra bir akşam onun için bir piyano çalar ve duyguları daha da yoğunlaşır. Behiç Bey eve her geldiğinde Pervin ona daha da aşık olur ve hayallere kapılır. Evleneceği ve taparcasına seveceği erkek odur. Tabii bunlar olurken ailesi de ona bir jandarma bulmuştur lakin Pervin bunu istemez.

Hastalandığı vakit Behiç Bey evdedir ve ikisi de birbirine duygularını ifade etmekte zorlanır. En son konuşurlar ve içlerini dökerler. Behiç Bey’in de kendisine ilgisi olduğunu öğrenen Pervin sevinçten havalara uçar. Ne acıdır ki sonrasında üzücü gerçeği kuzeni Nigar’dan öğrenir. Behiç Bey halasıyla evlilik üzerine sohbet etmiştir ve bir kadının parası olmadan hiçbir işe yaramayacağını söyler. Pervin’in ailesinin zengin olmadığını öğrendikten sonra da ilişkiyi tamamen keser. Bu olayla birlikte Pervin hayatın tokadını acı bir şekilde yer.

Karakterler

Pervin: Kitabımızın ana karakteri olan genç kız. Daha on dokuz yaşında olan Pervin ailesinden özel bir ilgi görmüştür. Edebiyat ve piyano alanında bilgilidir ve ailesinden iyi bir terbiye almıştır. Aldığı eğitimlerle kendisini yaşıtlarından ayırmıştır ve hayat görüşünü inşa etmiştir. O diğer kızlar gibi değildir ve zor beğenir. Ne var ki aldığı bu kadar eğitime ve terbiyeye rağmen Pervin saf ve çocuksudur. Müşkülpesent olduğunu iddia etmesine rağmen birkaç güzel söz söyleyen Behiç Bey’e doğru dürüst tanımadan aşık olur. Kurduğu hayaller kitabın sonunda acımasızca yıkılır.

Amca Bey: Pervin’in İstanbul’da kaldığı amcasıdır. Yeterli eğitim almamış, bencil, baskıcı ve kibirli biri olarak tasvir edilir. Böyle olmasının sebebini Pervin babaannesine yorar. Amcası üçüncü evliliğini yapmış ve bir halayık olan Hediye Hanım il evlenmiştir. Pervin’e göre amcasını biraz da olsa adam eden amcasının ikinci eşidir.

Pervin’in Babası: Medeni, anlayışlı ve kendini yetiştirmiş biri olarak tanıtılır ve kızına değer verir. Kitaptaki yardımcı bir karakterdir.

Hediye Hanım: Amca Bey’in üçüncü karısı ve halayık. O da tıpkı diğer aile üyeleri gibi Pervin’in ağır eleştirilerine maruz kalır. Ufak tefek ve esmer olarak betimlenir. Gelinliğinin ilk zamanlarında süslenmeye çok önem verirdi. Fransızca bazı kelimeler bilir ve genelde eşinden taraf olur. Behiç Bey’in halasıdır.

Nigâr: Pervin’in dedikoducu, pasaklı, tembel, kıskanç ve cahil kuzenidir. Yüzünü yıkamaya bile tenezzül etmez ve faydalı hiçbir meşgale ile uğraşmaz. Üvey annesiyle sürekli tartışır ve babasıyla uyuşamaz. Pervin’i kıskanır ve kitabın sonunda ona gerçeği söyler.

Abdi:Pervin’in erkek kuzeni. Babası gibi eğitimsiz bir bireydir. Yalancı ve dolandırıcıdır. Bunun yanında anlayışlı ve ince düşünceli değildir. Pervin ayrıca fiziksel özelliklerini de eleştirir ve onu Behiç Bey ile kıyaslar.

Behiç Bey: Pervin’in aşık olduğu genç, yakışıklı ve eğitimli şair. Pervin onun düşüncelerinde kendini bulur ve abayı yakar. Ne var ki kitabın sonunda Behiç Bey gerçek niyetini belli eder.

Üslup ve Mesaj

Mehmet Rauf’un bu eseri Eylül gibi psikolojik bir romandır ve Pervin’in ruhsal durumu anlatılır. Pervin, kendi yaşadığı olayları ve duygularını günlüğüne yazar. Bu günlüklerden onun iç dünyasını öğreniriz. Pervin, aşkı yücelten duygusal ve hayalperest bir kızdır. Yazılarında bolca sıfat kullanır. Bu yönden kitap yalın bir dile sahip değildir. Edebi bir dille yazılmıştır ve birçok sıfatla karakterler betimlenir. Buna rağmen akıcı bir dili vardır ve okuyucuyu yormaz. En azından ben kitabı okurken bazı yerler hariç yorulmadım. Bazı kısımlarda Pervin birçok söz sanatına başvurarak aşkı ve duyguları yücelltikçe yüceltir. Pervin eleştirilerini bazen de mizahi bir dille yapar ve bu da ayrı bir tat katar.

Kitabın vermek istediği mesaj kısa ve özdür ve şu cümleyle anlatılabilir: Yaşamak için hayat lazımdır, hayal değil! Aşk, çok güzel bir duygudur ve iki kalbi birbirine bağlar. Ne yazık ki evlilik için sağlanması gereken pek çok unsur vardır. Aşk karın doyurmaz ve bir evi geçindirmez. Mehmet Rauf bu romanıyla Osmanlı’nın son dönemlerindeki aile yapısına, evliliğe ve kadınların rolüne ışık tutmuştur. Erkekler istediği gibi hareket edebilirken kadınların kısıtlı olduğu dile getirilir.

Kişisel Yorum

Mehmet Rauf’un bu kitabını da diğerleri gibi beğendim. Böğürtlen hakkında zaten yazmıştım. Kitabının mutlu sonla bitmemesi hoşuma gitti. Böyle bir son daha gerçekçiydi ve Pervin’e mühim bir ders verdi. Pervin karakterini pek sevdiğimi söyleyemeyeceğim. İlginç gelen bir özelliği yoktu ve daha çok belirli bir tipi temsil ediyordu. Bu tarz kızlar gerçek hayatta da var. Onun dışında naçizane eleştirim Behiç Bey’in paraya bakması üzerine olacak. Erkekler genelde paraya o kadar değer vermiyorlar evlilikte. Paraya değer veren taraf kadınlar oluyor. Belki de materyalist bir karakter yaratmak istedi Mehmet Rauf ama bu bahane beni tatmin etmedi. Yine de harika bir kitaptı.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top