Güçlü dişleri, pullu derileri ve ölüm dönüşleriyle nam salmış timsahlar pek çoğumuz için ürkütücüdür. Belgesellerden bildiğimiz timsahlar zebraları, antilopları ve envai çeşit hayvanı löp diye midesine indirmişlerdir. Ne var ki boyları 3 metreye ulaşan bu hayvanlar geçmiş akrabalarıyla karşılaştırıldığında birer yavru gibi durmaktadırlar. Bu akrabaları ise meşhur Deinosuchus idir. Dehşet verici timsah olarak da bilinen bu devasa yaratık kocaman dinozorları suda pusu kurarak avlıyordu. Geç Kretase Dönemi’nde hüküm sürdüler ve 1858’de keşfedildiler. Çocukken bir belgeselde görmüştüm onları. O kadar aradan sonra bir yazıyı hak ettiler.
Deinosuchus Ne Zaman ve Nasıl Keşfedildi
İlk defa 1858’de keşfedilmelerine rağmen 1909 yılına kadar net olarak tanımlanamadılar. Deinosuchus’un fosilleri parça halinde bulunduğu için yeniden birleştirilmeleri meşakkatli olmuştur, bu da tanımlanma sürecini geciktirmiştir. Olay şöyle başlamıştır:
Amerika Birleşik Devletleri Jeoloji Araştırması’nın himayesinde, Bay T.W. Stanton ve Bay J.B. Hatcher tarafından 1903 yazında ortaklaşa yürütülen jeolojik keşif çalışmaları sırasında önemli bir bulguya rastlanır. Bay Hatcher, Montana eyaletinin Fergus County bölgesinde, Nolan ve Archer’ın çiftliğinin üç mil batısında yer alan Willow Creek yakınlarında, toprak yüzeyinde dağınık halde bazı fosil kalıntıları keşfeder. İlk buluntular yüzeyden toplanan birkaç adet zırh plakasıdır. Bu örnekler Carnegie Müzesi’ne götürülmüştür. Daha sonra Hatcher bölgeyi daha detaylı araştırması için Bay W.H. Utterback’ı göndermiştir.
Bay Utterback gittiğinde yalnızca iki omur, bir servikal kaburga, tam bir sırt kaburgası, diğer sırt kaburgalarının parçaları, bir os pubis (leğen kemiği), çoğu oldukça sağlam olan bir miktar skut (zırh plakası) ve kemik parçaları bulmayı başardı. Bunlardan bazıları muhtemelen kafatasına, diğerleri omurlara ve kaburgalara ait olan yüzlerce parça bulmayı başarmıştı. Ancak tüm bu parçalar o kadar kötü kırılmış ve hatta bazıları suyun aşındırmasına o kadar maruz kalmıştı ki, bunların gerçek pozisyonlarını kesin olarak belirlemek imkansızdı. Omurlar ve kaburgalar üzerinde yapılan inceleme, yazarın Bay Hatcher’a da belirttiği gibi, bu hayvanın devasa bir timsah olduğunu kesin olarak kanıtladı. Bay Hatcher’ın bu olaya ilgisi kayboldu ve araya başka şeyler girince olayın peşini bıraktı.

Kaburga ve kasık
Deinosuchus’un Özellikleri
Deinosuchus etçil bir canlıydı. Sürüngenleri, balıkları ve çeşitli dinozorları avlıyordu. Besin yelpazesinin nasıl olduğu ise diş ve çene yapısı sayesinde keşfedildi. Bu yapı günümüz modern timsahlarına benziyordu ve kemikleri kırabilme kapasitesine sahipti. Dişleri muazzam ısırma gücüyle birleşince ortaya zırhlı ve sert hayvanları bile yiyebilen bir canlı çıkıyordu.

Kaynak: Wikimedia Commons
O zamanki egemen tür bilindiği üzere dinozorlardı ve biz de Deinosuchus’un dinozor avladığını biliyoruz. Peki, bunu nasıl beceriyordu? O ihtişamlı yaratıkları nasıl midesine indirebiliyordu? Bilim insanlarına göre Deinosuchus avlarına pusu kuruyordu. Su içmek için nehre gelen dinozorlara bir anda atılıyor ve güçlü çenesiyle onları suya çekiyordu. Hatta meşhur ölüm dönüşünü yaptığını düşünenler bile var. Yine Deinosuchus’a ait olduğu düşünülen kalıntılara göre kaplumbağa da avlıyorlardı. Kaplumbağanın sert kabuğunu kırmak birçok avcı için mümkün değildi.
T-Rex Bile Deinosuchus’tan Korkuyordu
Bu hayvanların ne denli tehlikeli olduğu Albertosaurus‘un ve Appalachiosaurus‘un fosilleriyle birlikte gün yüzüne çıkmıştı. Bu fosillerde Deinosuchus’un dişleriyle uyuşan diş izleri bulunuyordu ve iyileşme emareleri vardı. Bu da gösteriyor ki Deinosuchus Geç Kretase Dönemi’nde Kuzey Amerika’nın kralı T-Rex ile dövüşmüştü.
Diğer Timsahlarla Kıyaslama
İlk bulunduğunda Deinosuchus’un bir tür olduğu düşünüldü ve ona kısaca D. hatcheri adı verildi. Daha sonraki bulgular bunun bir cins olduğunu ve bu cinse ait üç tür olduğunu gösterdi. Bunlar : Deinosuchus hatcheri, Deinosuchus rugosus ve Deinosuchus riograndensis idir.

Not: Bu karşılaştırmalar tartışmalıdır ve kesin bir bilgi içermez. Kaynak: Wikimedia Commons
Osteoderm bulgularına göre Deinosuchus elli yıla kadar yaşıyor ve ilk otuz beş yıl büyümeye devam ediyordu. 12 metreye ve 7 tona kadar çıkabiliyordu.
Bir diğer timsah olan ve süper timsah olarak da bilinen Sarcosuchus imperator ise Erken Kretase Dönemi’nde Afrika’da yaşadı. Afrika’nın en büyük yırtıcısı olarak menziline giren dinozorları avlayıp hüküm sürüyordu. Uzunluğu tıpkı Deinosuchus gibi 12 metreyi buluyordu. 9 tona ulaşan ısırma kuvvetiyle liderlik onda. Çene yapısı olarak da Deinosuchus’tan epey bir farklı. Üst çenesi alt çenesinden daha uzun. Spinosaurus’un en büyük rakibi olduğu düşünülüyor.
Not: Son yapılan bir çalışmaya göre Deinosuchus’un modern aligatörler ile akraba olmadığı düşünülüyor. Ayrıca hem Deinosuchus hem de Sarcosuchus için timsahımsı tabirini kullanmak daha doğru. Her yeni bulgu onlar hakkında bildiklerimizi değiştiriyor ve bizi daha çok aydınlatıyor.
Kaynakça
- Cossette, A. P., & Brochu, C. A. (2020). A systematic review of the giant alligatoroidDeinosuchusfrom the Campanian of North America and its implications for the relationships at the root of Crocodylia. Journal of Vertebrate Paleontology, 40(1), e1767638. https://doi.org/10.1080/02724634.2020.1767638
- (Deinosuchus Hatcheri, a New Genus and Species of Crocodile From the Judith Riv : Holland, W. J. : Free Download, Borrow, and Streaming : Internet Archive, 1909)
- Sarcosuchus | Paul Sereno – Paleontologist | The University of Chicago. (n.d.). https://paulsereno.uchicago.edu/exhibits_casts/african_crocs/sarcosuchus/
- Yazar, P. T. (n.d.). Sarcosuchus imperator (Süper-Timsah) – Evrim Ağacı. Evrim Ağacı. https://evrimagaci.org/sarcosuchus-imperator-supertimsah-4142?srsltid=AfmBOorhzGfkwcJvyhhMOvDtuL4TQuQryx0dWQsqNreQPLe7R9nTKqyC