Yazıya nereden başlasam bilemiyorum açıkçası. Bu kitap üzerine söylenecek ve konuşulacak derya gibi konu mevcut. Bu yazımda kitabı incelemeyeceğim çünkü böyle bir şaheseri çözümleyecek kadar yetkinliğe sahip değilim ne yazık ki. Yine de sizlere bazı ana hatlar üzerinden kitabı aktarıp neden bu kitabı okumanız gerektiğini anlatacağım. Umarım bu tavsiye yazısı sizler için faydalı olur.
Fahrenheit 451 bir kısmınızın da bildiği üzere bir distopya. Aranızda distopya nedir bilmeyenler varsa kısaca özetleyeyim. Distopya gerçekleşmesinden korkulan gelecek demektir. En basit ve yalın şekilde böyle tanımlayabilirim. Bu türün en bilinen diğer örnekleri ‘1984’ ve ‘Cesur Yeni Dünya’ isimli eserlerdir. Fahrenheit 451 bunlar kadar üne sahip olmasa da hatırı sayılır bir tanınırlığı mevcuttur. Tanındığı kadar sevilen bir eserdir de. Ülkemizde geçtiğimiz yıllarda ünü artmıştır ki bunu da İthaki’nin bilim kurgu klasikleri serisine borçludur. Artık bu eseri de öncekiler gibi bilinen bir kitap sayabiliriz kanımca. Böyle bir güzelliği her aklı başında insan okumalıdır bence zira öğreneceği çok şey vardır bu kitaptan.
Düşünmeyi sever misiniz? Yeni şeyler üretmeyi veya hayal etmeyi? Eminim birçoğumuz seviyordur. Robot ya da hayvan gibi monoton bir yaşam bize göre değil fakat gelecekte geçen bu kitapta insanlar düşünmüyorlar. Evet, düşünmüyorlar, hiçbir konuda kafa yormuyorlar. Neden yorsunlar ki? Öyle yetiştirilmemişler. Devlet düşünen ve sorgulayan insanlar istemiyor. Sorgulamak ve düşünmek halkı mutsuz ediyor, onları korkutuyor. Onlar mutlu olmak istiyorlar.Cehaletin getirdiği mutluluğu seçiyorlar. Kitabı okurken okurlar olarak biz de bunu sorguluyoruz. Cahillik mutluluk mudur? Yoksa rahatsız ve mutsuz olma pahasına kitap okumalı mıyız?Kitaplar gerçekten de o kadar önemli ve değerli mi? İçlerinde neler var?Guy Montag da bunları sorguluyor. Guy Montag kim mi? Kendisi bir itfaiyeci ve görevi yangın çıkarmak. Evet, yanlış okumadınız. Bu gelecekte binalar yangına tamamen dayanıklı. İtfaiyeciler ise yangın söndürmek yerine gidip buldukları kitapları yakıyorlar. Görevleri insanları mutsuz eden bu nesneleri ortadan kaldırıp huzuru ve güvenliği sağlamak.Onlar birer kahraman halkın nezdinde. Peki, kitap yakmadıkları zaman ne yapıyor bu adamlar? İskambil oynayıp duruyorlar. Normal halk ne yapıyor derseniz onlar da televizyon izleyip duruyor. Gençler çok uçarı ve vurdumduymaz. Arabalar çok hızlı ve rahat. Bu yüzden kimse yürümüyor da. Ray Bradbury bununla alakalı da kısa bir öykü yazmıştı. Onu da okumanızı öneririm. Üstte saydığım örnekler haricinde kitapta rejim ya da teknoloji hakkında detaylı bilgiler verilmiyor. Kitap genel olarak eğer ilerde kitap okunmazsa nasıl bir gelecek bizi bekliyor konusu üzerine kurulmuş. Bu mevzuyu da oldukça başarılı bir şekilde işliyor.
Sadede gelirsek okunması gerekli kitaplardan biridir. Size farklı bir bakış açısı ve iyi bir farkındalık kazandıracaktır. Kitapta çok fazla karakter bulunmadığı için okurken sizi yormaz. Önemli karakterler Yüzbaşı, Montag’ın eşi ve kitabın başındaki genç kız. Bilim kurgu okumak herkes için zevkli olmayabilir zira herkese hitap eden bir üslubu yoktur. Bunu da aklınızda bulundurarak bu kıymetliye başlayın.
https://abdurrahmanatabas.net.tr/ithaki-bilim-kurgu-klasikleri/
https://gencbilisim.net/fahrenheit-451/
Kesinlikle okunması gereken bir eser.