“Başarmak…Başarmak nedir? Her şeyden önce başlamak mıdır? Başlamak bitirmenin yarısı mıdır? Eğer gerçekten inandıysanız aklınıza koyduğunuz her şeyi yapabilir misiniz? Peki, gerçekten inandıysanız asla vazgeçmemeli misiniz? Asla pes etmemeli misiniz? Bence başlamak bitirmenin bırakın yarısını onda biri bile değil belki yirmi beşte biri falan.”
Bu sözler size hiç tanıdık geldi mi? Eminim ki bazılarınızda bir çağrışım yapmıştır. Bunlar Volkan Öge’nin Yaşam Sanatı adlı youtube videosundaki giriş cümleleri. İzlemiş olanlar bu efsaneyi hatırlayıp bir tebessüm etmiştir, ilk kez duyanlar ise ne saçmalıyorsun sen diye aklından geçirmiştir. Bu nasıl motivasyon videosu falan diyenler olacaklardır, desinler. Bize klişe motivasyon içerikleri lazım değil zaten. Eğer olsaydı bunlardan İnternette binlerce var. Ben bugün size bazı sözde motivasyon konuşmalarının ne kadar boş olduğundan bahsedeceğim.
Yaparsın Sen Diyenler
Her zaman böyle insanlar karşımıza çıkar, Yeri geldiğinde ben de bunlardan biri olabiliyorum. Karşımızdaki insana güzelce konuşacağımıza ona sadece güzel şeyler söylüyor, onu pohpohluyoruz. “Yaparsın sen, başarırsın sen, bunun da üstesinden gelirsin sen, kendine güven” diyoruz. Diyoruz da amacımız sadece ağzımızdan kelimelerin öylece dökülmesi. Arkalarında gerçekten bir samimiyet var mı? Gerçekten o kişiye inanıyor muyuz? Gerçekten o kişiye güveniyor muyuz? Güveniyor olsak da bunu ona hissettirtebiliyor muyuz? Can alıcı nokta burası. Cidden samimi olsak bile bunu karşıya aktaramıyorsak ne anlamı var ki? Verdiğimiz motivasyon bir saman alevinden ibaret. Bir üflemeyle sönüp gidecek.
Sağda solda boş motivasyon satan çok var ama. Biz belki de arkadaşımızı düşünüp ona klişe olarak motivasyon versek de bir de motivasyon tüccarları var, adeta bu işin pazarını kurmuşlar. Gerek youtube gerek diğer sosyal mecralarda insanları iliklerine kadar sömürüyorlar. Ne diyorlar biliyor musunuz? ” İnanırsan yaparsın.” Ben de diyorum ki sadece inanarak nah yaparsın. Kimi kandırıyorsunuz? Neden insanlara boş umut satıyorsunuz? Kimse yalnızca inanarak bir şey yapamaz. Kimse, bir işe başlayarak onu yarılayamaz.
Bazen Haddini Bilmek Gerekir
Volkan Öge diyordu ya ” Sınırlarını bil! Haddini bil! “. Bazen insanlar olarak neyi yapıp yapamayacağımızı bilmeliyiz. Yeteneklerimizi ve zayıf yanlarımızı iyi tanımalıyız. Ona göre hareket etmeliyiz. Resim çizemiyorsak çizmeye uğraşmamalıyız. Yeteneksiz bir ressama boş yere umut vermemeliyiz. Sesi karga gibi olan birine “yaparsın sen” dememeliyiz. Şarkıcı olamayacağı kabak gibi ortada iken ne diye onu umutlandıralım? Daha doğru dürüst kitap okumamış hayal gücü kıt birine neden sen yazar olabilirsin diyelim? Tam tersine “sen daha kitap okumamışsın neyin yazarlığı?” demeliyiz. Yeri geldiğinde insanlara kim olduklarını hatırlatmalı, kim olduğumuzu hatırlamalıyız. Bazen ters psikoloji heves kırmak yerine insana nerede olduğunu gösterir. Onu uyandırır ve algılarını açar.
Motivasyon Geldi mi?
Boş boş duracağına önce işe kendini tanıyarak başla, kendine karşı dürüst ol. Sen neyde iyisin, neyde kötüsün? Kötü olduğun konuları bir kenara bırak şimdilik. Resim bir yere kadar gelişir, sporlarda bir yere kadar başarılı olursun, kalemin bir noktaya kadar güçlüdür. Bunun ötesi yetenektir. Ne kadar çalışsan da onlar gibi olamazsın. O yüzden onlar gibi olmak yerine kendin gibi ol. Sıradan biri olsan da sorun değil. Biz de sıradan insanlarız. Hepimiz farklı konularda iyiyiz. Şimdi kendine geldiysen çalışmaya başla. İnanarak değil çalışarak bir şeyler oluyor.